Londra severler bu yazıda toplanıyor! Neden bilmiyoruz ama Londra’nın gerçekten de insanı çeken, herkesin kalbinde ayrı bir yer bırakan ve doyulmaz bir yanı olduğunu düşünüyoruz!
Siz de kendinizi Londra’nın sokaklarında dolaşırken hayal ediyor, yağmurlu havasını bile çekilir buluyor ve bir sonraki Londra gezinizde daha lokal yerlere uğramak istiyorsanız bu yazımız sizin için! Sütlü çaylar hazırlandıysa gelin başlayalım!
Bize göre Londra sadece müzelerini, tarihi yerlerini ya da çok bilinen turistik bölgelerini gezdiğiniz bir şehir kesinlikle değil. Her sokağında görmeye değer farklı şeyler sunan, keşfetme arzunuzun bitmediği bir yer burası.
Neredeyse her mahallede yapacak ilgi çekici bir etkinlik oluyor. Open mic dedikleri açık mikrofon etkinliklerinden tutun, jazz müzik eşliğinde burger yiyebileceğiniz publara ya da canlı müzik yapan şık restoranlara kadar birçok farklı seçenek bulmak mümkün. Her keyfe ve moda hitap eden Londra’da gelin damağımızda kalan yerlere göz atalım.
Siz de Londra’ya gittiğinizde bürüneceğiniz ruh hallerine göre aşağıdaki önerileri deneyebilirsiniz.
Güzel bir bira eşliğinde yemek yiyelim modu:
- Blues Kitchen: Camden, Brixton ve Shoreditch olmak üzere 3 şubeleri bulunuyor. Akşam gidecekseniz mutlaka yemek için rezervasyon yaptırmanızı öneririz. Canlı müzik seçenekleri için de sitelerine göz atabilirsiniz.
- Hoxton Grill: Londra farklı ülkelerden gelen lezzetlerin en iyi şekilde sunulduğu şehirlerden biri. Londra'da New York'a ışınlanmak isterseniz hem yemekleri hem de “American Diner” konsepti ile döşenmiş Hoxton Grill'e göz atabilirsiniz. İç dizaynı ile sizi mutlu eden mekanlardan bir tanesi.
- Flat Iron: Birkaç yerde şubesi olan Flat Iron, daha uygun fiyata lezzetli steak (et) yiyebileceğiniz alternatiflerden bir tanesi. Birbirinden lezzetli yan yiyeceklerle de masanızı bir ziyafete çevirebilirsiniz. Üstelik bazı günler akşam 19.00’dan sonra odun/kömür ateşinde yavaş yavaş pişmiş farklı et seçenekleri de sunuyorlar. Mutlaka denemenizi tavsiye ederiz!
- Dishoom: Hint yemeğine bayılanlar burada mı? Daha önce bir şekilde deneme fırsatınız olmadıysa buranın en doğru adres olduğunu söyleyebiliriz. Menüdeki her şeyin tadının güzel olduğu inanılmaz bir yer. Bazen kapısında uzun kuyruklar olabiliyor. O yüzden fırsatınız varsa öğlen gitmenizi tavsiye ederiz.
- Meat Mission: Hoxton Market’ta yer alan bu bar oldukça eğlenceli bir konsepte sahip. Oldukça acı kombo bir menüleri var, bu menüyü en kısa zamanda yiyen insanlara farklı ödüller veriyorlar. Mekanın ortasında kocaman bir tabloda isimler ve yeme süreleri yazıyor. Kendinize güveniyorsanız deneyebilirsiniz!
Arkadaşlarla buluşma modu:
- Pub On The Park: London Fields yakınlarında yer alan bu açık hava pub, parka bakan geniş balkonu ile bahar ve yaz aylarının vazgeçilmezi. Hafta sonları DJ performansları da oluyor. Arkadaşlarınızla açık havada eğlenceli vakit geçirmek ve güzel havanın keyfini çıkarmak isterseniz aradığınız yer burası.
- Worship Street Whistling Shop: Biliyorsunuz Londra gin’in ana vatanı. Burası sadece farklı ginler değil, ayrıca türlü tonikler de tadabileceğiniz çok keyifli bir mekan. Yüzlerce çeşit gin ve beraber servis ettikleri tonik seçenekleri mevcut, üstelik her serviste özellikleri hakkında bilgiler de veriyorlar. İç tasarımı da bir o kadar eğlenceli. Arkadaşlarınızla birkaç kokteyl eşliğinde sohbet etmek ve gin hakkında yeni şeyler öğrenmek isterseniz doğru adrestesiniz!
- Princess of Shoreditch: Farklı bira çeşitleri ve türlü bar yemekleri ile tam bir buluşma noktası. Yemek seçenekleri de mevcut ama buraya giderseniz ekşi maya ekmekleri, şarküteri tabağı ve lezzetli zeytinleri eşliğinde içkilerinizin tadını çıkarmanız tavsiye ederiz!
- The Holly Bush: Hampstead’de yer alan bu pub 1790 yılında yapılmış ve o günden bu güne yüzlerce insanın buluşma noktası olmuş. Soğuk kış günlerinde sıcak şarap ya da apple cider (bir tür elma aromalı alkollü içecek) içerek içinizi ısıtabilirsiniz. Üstelik Londra’nın ünlü tuzlu tartlarından da denemek için harika bir nokta.
- Cat&Mutton: Bu pub’da Hawaii’nin ünlü Longboard Lager birası fıçı olarak servis ediliyor. Siz de binlerce kilometre gitmeden Hawaii biraları tatmak isterseniz mutlaka uğrayın deriz. Bayılacağınıza eminiz!
Biraz da Londra şıklığını mı yaşasak modu:
- Millie’s Lounge: The Ned Hotel, 1924 yılında açılmış görkemli bir bankadan dönüştürülmüş, tarihe dokuya sahip harika bir otel. Otel içinde birbirinden şık birçok mekan yer alıyor. Bu mekanlardan biri olan Millie’s Lounge’a hayran kalacağınıza eminiz. Great Gatsby filminden fırlamış atmosferi insanı adeta büyülüyor. Günün her saati ziyaret edebileceğiniz bu mekanda canlı müzik etkinlikleri de oluyor.
- Hakkasan: Şık bir Çin restoranı olan Hakkasan’ın da Londra içinde birkaç şubesi var. Asya mutfağının en lezzetli öğelerini içeren menüsü gerçekten akılları baştan alan cinsten.
- Tramshed: Bu listedeki diğer seçeneklere göre daha rahat bir yer olmasına rağmen gidip mükemmel şaraplar, et ve tavuk seçeneklerini değerlendirebileceğiniz güzel bir restoran burası. Özellikle bütün şekilde pişirilen ve servis edilen Roast Chicken’ı denemenizi tavsiye ederiz.
Kahvaltısız asla modu:
- The Breakfast Club: Burası tam bir klasik ama insan söylemeden edemiyor. Kesinlikle İngiliz kahvaltısı yemeden dönmeyin deriz!
- Ozone Coffee Roasters: Son dönemlerin favori brunch yeri. Menüde çok fazla seçenek yok ama her sunulan yemek tamamen organik ve rahatlıkla görebildiğiniz, restoranın ortasındaki açık bir mutfakta yapılıyor. Yemeğinizin hazırlanışını izlemek insanı daha çok acıktırıyor. Kahveleri ise sizi tekrar tekrar kapısına sürüklemeye yeter cinsten.
- Blixen: Son olarak dekoruna aşık olduğumuz Blixen’ın da lezzetli pancake’lerini denemenizi öneririz. Kahvaltı için farklı bir yer ararsanız, burası botanik bahçesine benzer tasarımı ile tam size göre!
Londra’da farklı modlara göre mekan önerilerimizin sonuna geldik! Pound almış başını gitse de, bir sonraki Londra seyahatinizde kendinizi daha lokal hissetmek için bu önerilerimizden en az birini denemenizi tavsiye ederiz! Gidince bize de fotoğraf atmayı da unutmayın!